Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, düzenlenen basın toplantısında 27-29 Haziranda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının konut sahipliğinde gerçekleştirilecek olan Global Ulaştırma Koridorları Forumu’na ait bilgi verdi. Bakan basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda da bulundu.
Uraloğlu, Türkiye’nin ulaştırma ve lojistik altyapısında attığı adımları değerlendirirken, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projelerinin jeopolitik risklere karşı hayati değer taşıdığını vurguladı.
Bakan açıklamasında, Uzak Doğu’dan çıkan bir yükün Avrupa’ya ulaşma mühletinin Süveyş üzerinden 35, Ümit Burnu’ndan 45 gün sürdüğünü belirtirken, Kalkınma Yolu tamamlandığında bu müddetin 25 güne, Orta Koridor üzerinden ise 13 güne kadar düşeceğini söyledi. Bu projeler tamamlandığında, Türkiye üzerinden geçen demir yolu sınırı 21 ülkeyi birbirine bağlayacağını da kelamlarına ekledi.
Orta Koridor ve Kalkınma Yolu Koridoru üzere alternatiflerin çeşitlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Uraloğlu, “2 bin 262 kilometreyi bitirdiğimizde 50 milyar dolarlık bir yatırım yapmış olacağız. Üretime tesirinin 114 milyar dolar olacağını ve yıllık da yaklaşık 144 bin bireye istihdam imkanını sağlayacağını öngörüyoruz. Çin ve Avrupa ortasındaki demir yolu taşımalarının gelecekte en az yüzde 30’unun demir yoluyla taşınacağını öngörüyoruz, hesaplıyoruz.” tabirlerini kullandı.
Demir yolu üzerindeki ticaret hacminin 75 milyar dolar olacağını, Türkiyede beklenen yük taşıma kapasitesinin asgarî 6,5 milyon ton ki bunun da üstüne çıkılacağının öngörüldüğünü anlatan Uraloğlu, deniz yolunu kısaltması, hava yoluna nazaran ucuz olması, lojistik kesimine direkt gelişme imkanı sunması, Çin’den Avrupa’ya yüklerin taşıma mühletinin 13 güne kadar düşmesinin bu koridorun kıymetli etkenlerinin içinde olduğunu söyledi.
İsrail ile İran tansiyonuna ve Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasına ait de konuşan Uraloğlu, şunları söyledi: “21 ülkeden geçen bir demir yolu, kesintisiz bir çizgi olmuş olacak ve bu demir yolunun Avrupaya gidişe kadar geçtiği tek NATO ülkesi de biziz. Orta Koridor, Kalkınma Yolu Koridoru üzere alternatifleri çeşitlendirmemiz lazım. Bugün İsrail’in İran’a saldırması sonucunda Hürmüz Boğazı’nın kapatılması konuşuluyor. Hasebiyle Hürmüz Boğazı kapatıldığı vakit Fav Limanı gelecekteki beklenen kapasitenin fonksiyonun altına düşebilecektir. Fav Limanı risk altına girerse, güçlü ve çeşitlendirilmiş koridorlara muhtaçlığımız var. Türkiye olarak her iki çizginin da altyapısını hazırlıyoruz. O vakit bizim elimizde Orta Koridor’un, deniz yollarının güçlü olarak durması lazım. Yani tek bir hatta bağlı kalmamamız gerekir. Onun için Orta Koridor’da da Kalkınma Yolu Koridoru’nda da biz gereken çalışmaları yapıyoruz. Kalkınma Yolu Koridoru’nda da ülkemizde 2 bin 100 kilometre civarında bir sınır uzunluğundan bahsedebiliriz totalde. Buraya da bittiğinde yaklaşık 24 milyar dolarlık bir yatırım yapmış olacağız. Ülkemizin jeopolitik gücünü ekonomik avantaja dönüştürecektir.”
