Altın, Ortadoğu’daki çatışmanın ABD’yi de içine alacak biçimde gelişip gelişmeyeceğine dair beklentilerle yatay seyretti.

Külçe altın, dar bir bantta dalgalanmasının akabinde ons başına 3.395 dolar civarında süreç gördü. Trump’ın İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e yönelik mümkün bir taarruz tehdidinde bulunması ve Washington’da ulusal güvenlik takımıyla yaptığı toplantı, ABD’nin İsrail’in İran’a yönelik taarruzlarına katılabileceği tarafındaki tasaları artırdı.

Washington’un muhtemel müdahalesi, İran’dan ABD askeri üslerine, bölgesel güç altyapısına ve Hürmüz Boğazı’ndaki deniz nakliyatına yönelik misilleme ataklarını tetikleyebilir. Bu tıp bir senaryo, muhtemelen enflasyonu artırır ve altını Nisan ayında kırdığı 3.500 dolarlık rekorun üzerine taşır. Altın, ticaret, iktisat ve jeopolitik risklerin birleşimiyle bu yıl şimdiden yaklaşık yüzde 30 paha kazandı ve merkez bankaları pahalı metali süratle stokladı.

“Piyasalarda yorgunluk olabilir”

Oversea-Chinese Banking Corp.’tan stratejist Christopher Wong, “Artan jeopolitik tansiyonlar nedeniyle altın fiyatlarının yükselmesi beklenebilirdi, lakin bu gerçekleşmedi. Bunun yerine, alışılmadık bir sakinlik var. Yıl başından bu yana görülen yüzde 30’luk yükselişin akabinde piyasada bir yorgunluk olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor” dedi.